Yine imkansız uçuşta tüm düş dünyası bugün
tam da günü bu sarhoşluğun
tam da günü bu sarhoşluğun
Hava soğuk öyle ya şubatın tam ortası
Sanki hiç geçmek bilmeyen koca kışın yarısı
Burada güzel bir manzaranın tam karşısındayım
Rüzgarın değeri estikçe anlaşılıyor işte dalgalanan dağınık saçlarım
Sıradan bir gün işte aklında ne varsa yok et
Oysa dalgalar hep bir ağızdan bağırıyorlar .....
Düşünmeye dalıyorum düşünmeye içimin ucu bucaksız merkezinde
Oysa bu sabah uyanıp ansızın yanında olmak isterdim çiçeklerle
Yüzümü bile yıkamadan koşup büyük heyecanla aldığım papatyalarla
Koşmak isterdim sana giden yollara
Sonra gece ansızın havai fişekler yolardım baktığında semaya
Yıldızlarda adını yazardım şiirler yollardım sana ait okunmamış ne varsa
Herkes gibi olmak isterdim belki de bunlar herkesin yaptığı
Şimdi yaptığım tek şey senden geriye kalanları toplamak
Yazmak yazmak yazmak sınırsızca serbest ve bir anda
İşte aşkın esrarını anlamak bazen de tutunamamak yeni doğan hayata
Öyle bıkkın öyle yılmış öyle bezmişim ki! Halimden en iyi sen anlarsın
Her zaman ellerim üşürdü cebime atardım
Bugün içim üşüyor ve bugün öğrendiğim yeni bir şey var daha
Denizin dalgalarını izleyip seni düşünüp şiir yazmak kayalarda şu an ki gibi
Koşmak istiyor canım gidilmeyen yerlere işte seni de orda görmek sadece
Bir yaz sabahı bir kahvaltıda bir çayı yudumladığındaki sıcaklıkta
Bunların hayalden öte başka bir şey olmadığına tamamen eminim
Ve biliyorum ki bu terane bu düşlerin düşüşü süregelen bir hayatın gömülü sandığı
İçinde de kaybolan karamsar adamın satırları